Haz
21
Organize Sanayi Bölgelerinde Dijitalleşme ve Bilgi Paylaşımı
1800’lü yılların ortalarında ilk kıvılcımlarının görüldüğü, sonlarına doğru gittikçe büyük ivme kazanan sanayileşme hareketleri tüm dünyayı sarsmaya başlamıştı. Sanayileşmiş ülkelerin sanayileşmemiş ülkeler üzerindeki baskısını o kadar çok fark ettiriyordu ki sanayileşmemiş bütün imparatorluklar hem parçalandılar hem de yok oldular. Sanayileşmenin etkisinin hem ekonomiye hem de şehirlere olan etkisi üzerine sanayileşmiş ülklerde 1900’lü yılların başında organize sanayi fikirleri gittikçe yaygınlaşmış ve uygulamalar başlamıştır.
Ülkemiz bu sorunu hem devletinin yıkılması, hemde yeni kurulan devletinin gelişmesinde sürekli hissetmiştir. Buna çözüm arayışları kapsamında 1960’lı yıllarda ülkemizin çeşitli bölgelerinde kalkınma farklarını ortadan kaldırmak için Devlet Planlama Teşkilatı Beş Yıllık Kalkınma Planları hazırlamıştır. 1961 yılında Bursa’da plot organize sanayi bölgesi oluşturulması için Dünya Bankasından alınan kredi ile organize sanayi kurulması uygulamasına başlanmıştır. Günümüze 1963 yılından bu yana merkezi planlama ile gelmiştir.
Organize sanayi bölgeleri Birleşmiş Milletlerin yaptığı tanıma göre “birbiri ile uyumlu üretim yapan küçük ve orta ölçekli sanayi sanayi kuruluşlarının planlı bir alanda e ortak alt yapı hizmetlerinden yararlanacak şekilde standart fabrika binaları içinde toplanmaları” olarak tarif edilmiştir. Bu tariftende anlaşılacağı üzere uyumlu üretimi olan sanayiciler topluğudur. Bu noktada dijitalleşme sürecinde birbirini etkileyen iki ana eksen ortaya çıkmakta. Birincisi hizmeti organize eden organize yönetim ikincisi ise organize bölgede hizmet üreten sanayiciler yani katılımcılar. Her iki ekseni de etkileyen nokta ise dijitalleşmenin her iki ekseninde hem süreçlerini hem de organizesini etkilemesidir.
Öncelikle organize sanayi bölgelerinin kuruluşları esnasında günümüzde e-Dönüşüm sürecinde olan ülkemizde artık ilgili paydaşların sundukları e-hizmetlerden yararlanmak ve gerekli belgelerin gerek edinimi ve gerkse arşivlenmesi sürecinin kontrol edilmesi ile başladığı görülmektedir. Ayrıca henüz bu e-Hizmet sürecinde olmayan ıslak imza sürecinde olan belgelerin dijitalleştirilmesi sürecinin yönetilmesidir. Bu süreç günlük iş ve işlemler için EBYS (elektronik belge yönetimi sistemlerini) arşivleme işlemleri için ise Arşiv ve Dijtal Arşiv sistemlerinin kullanılması ile işlevlik kazanır. Bu işlevselliğin etkin ve verimli olması OSB yönetiminin verdiği hizmetlerin etkinliğini de beraberinde getirir. OSB’lerin temel faaliyetleri olan Altyapı hizmetleri, Satınalma süreçleri, Hizmet sunma süreçlerinin hizmet sunucusu ve hizmet alıcısı olarak etkinliğini artırdığı gibi kamu ve özel sektördeki paydaşlarını da hız ve etkinlik yönünden etkileycektir. OSB’e faaliyet gösteren sanayiciler için ise durum yönetimden biraz farklı işlemektedir. Her OSB katılımcısının kendi faaliyet alanına göre üretim alanı gerekli mekanın sağlanması süreci (mülkiyet veya kira), makine, tesisat, sürecinin tamamlanması, çalışanların uzmanlaşması (eğitim ve gelişimi) gibi süreçlerinin desteklenmesi için OSB’lerden gerekli organize ve desteğin sağlanması, katılımcı isteği sürecinden tüm faaliyetleri boyunca OSB yönetiminden sağlağı hizmetlerde hız, düzen ve sürekliğin sağlanmasıdır. (bu süreç genellikle Ruhsatlandırma, Ara izinler ve bildirimler, Elektirik, Su, Doğalgaz ve bazı OSB’lerde ulaşım ve eğitim başlıklarında toplanabilir.)
Günümüzde ve gelecekte dijitalleşme süreçlerinin hizmeti alan ve sunan açısından hızlı, ucuz ve güvenilir olması gereklilik ve gerçeklik olarak önümüzde durmaktadır. Görünen o ki OSB yönetimlerinin katılımcılarına sağladığı avantajların başında hizmet süreçlerinin dijitalleşmesi, bilginin etkin ve verimli paylaşımın geldiğidir. Günümüzün ağır rekabet şartlarına uyum ve entegrasoyunun yolu artık hızlı karar alabilmek için bütünlüklü bilginin her an elimizin altında bulunması hatta bizim yerimize bir çok sürecin işlemesidir.